16 Aralık 2016 Cuma

Sosyal Medyada Mahremiyet

Sosyal Medyada Mahremiyet Günümüz dünyasında sosyal medyanın gözü her yerde. İnsanlar sizi diledikleri yerden görebilir ve duyabilir. Sosyal medyayı popüler kılan özelliklerin biride bu zaten. Ancak bu özelliği sayesinde kullanıcılar bazen insanların özel alanına girerek mahremiyet ihlali yapabiliyor. İşte tamda bu noktada özgürlük ve mahremiyet alanları iç içe girebiliyor. Elbette ki sosyal iletişim araçları doğru ve düzgün kullanıldığı zaman fikirlerin belli bir kalıba sokulmadan özgürce kullanılması mümkün, doğrusu da bu. Yalnız bunu yaparken kişilerin özeline girmeden mahremiyet sınırını koruyarak yapmak gerek. 10-15 sene öncesine dönüldüğünde mahremiyet günümüze göre daha önemli ve saygın kültür kuralları ile korunuyordu. Şimdilerde ise çağın kitlesel iletişim ağları sayesinde mahremiyet duvarları oldukça inceldi. İnsanların kontrolsüz bir şekilde bu mecraları kullanmaları, bireyin ruhsal ve bedensel yıpranmasının yanında, kişisel ve toplumsal hak ihlalleri ile önemli zararlar doğurabiliyor. Ülkemizde ve diğer dünya ülkelerinde bu konu ile çeşitli yasal düzenlemeler yapılmakta. Bu düzenlemelerle kişilerin diğer insanlara fikri ya da insani zarar vermesinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Bu önlemler kapsamında bugün insanlar sosyal medyada ki paylaşımları nedeni ile ceza alabiliyor, kişinin yazdıkları ya da paylaştıkları delil olarak kullanılabiliyor. Ne yazık ki bu tür önlemler de yeterli olmamaktadır. Bu düzenlemelerle birlikte insanlarında sosyal medya alanlarını doğru, seviyeli ve başkalarının hakkını gözeterek kullanmaları önemlidir. Empati yapılarak bireylerin rahatsız olabilecekleri konular göz ardı edilmemelidir. Ayrıca kullanıcılar takip ettikleri, edecekleri kişi ve mecraları özenle seçmeye gayret göstermelidirler. Bütün bunların yanı sınıra artık sosyal medya sitemizi yaşantımızın bir parçası olarak kabul ettiğimizde, günlük yaşamda mahremiyet anlamında dışarıya nasıl davranıyorsak öyle kullanmakta fayda var. Ailemizi çocuklarımızı nelerden korumaya çalışıyorsak aynı hassasiyeti bu alanlarda da gözetmek gerekiyor. Paylaşımlarımızı ve görsellerimizi dahi bu bilinçle kullanıma sunmamızda fayda var. Bu alanlar ne kadar güvenli oldukları teminatı verseler de size, gelişen teknoloji ile birlikte ilerleyen dönemlerde güvende olmayabilirler. Sosyal medyada mahremiyet kavramını dar kalıplar içine sokmakta yanlış olur. Yenilen bir yemeği ya da gidilen bir yeri paylaşmakta mahremiyet sayılabilir, ancak çok daha önemlisi yapılan paylaşımlarla kişilik haklarına verilebilecek manevi zararlar asıl önemli olanıdır. Hatta sınırlar zorlanarak yaşamsal alanlara girilmektedir Özellikle sosyal medya alanları birtakım odakların ve kişilerin sahte yaşam inşa etmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle gençler bu konuda doğru ayrımı yapamamakta ve mahremiyet sınırlarının aşılmasına olanak vermektedirler. Bu durumlar erken fark edilemez ise geri kişide geri dönülemez hasarlar bırakabilir. Tüm bunların önüne geçmek zor ama imkânsız değil, özellikle kontrollü, doğru ve en önemlisi seçerek özenli kullanım sosyal medyada kendimizin mahremiyetini korumakta da başkalarının mahremiyetine girmemekte de bize yardımcı olacaktır. Sosyal Medya Gözlemcisi Uğur Özcan ​